Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Genel Bilgiler / Fitoterapi,bitkisel tedavi

Fitoterapi,bitkisel tedavi

fito

 

Fitoterapi:
Fitoterapi bitkisel tedavi anlamına gelsede, ben burada daha çok Üni. araştırmaları ile etkisi ispatlanan bitkilerden bahsedeceğim. Günümüzde başta ABD, Almanya, Japonya ve Fransa dünyada en cok doğal ilaç üreten ülkelerdir. Almanyanin bitki örtüsünü Türkiyenin bitki örtüsü ile karşılaştırmak bir hayaldir, yani Türkiyede oldukca çok ve çeşitli bitki yetişmektedir. Almanyada 200?ün üzerinde büyük firma dogal ilaçlar (preparatlar) ürtmektedir. Örneğinin 100? den fazla firma ginseng preparatları üretmektedir, fakat bunlardan sadece üçünün üretiği ürün gerçekten etkilidir.

Neden diyecek olursanız, bir kapsülde olması gereken 1000 mg etki maddesi olan ginsenosit içermesi gerekirken çoğu firma preparatı sadece 1-50 mg ginsenosit içerir. Tabiiki bu doğal ilaçında etkisi olmaz. Bu sadece ginseng için değil aynı zamanda bir çok bitki preparati içnde aynıdır. O halde eczaneden herhangi bir ilaç almadan önce, bu konunun uzmanlarına danışıp bilgi almak (Türkiyede bulunmaz) gerekir. Almanyada Doktorların büyük bir kısmı ayrıca Doğal Tedavi (Naturheilkunde) eğitimi görmektedirler. Bu Doktorlarda diğerlerine göre daha çok rağbet görmektedirler.

Kimyasl ilaçlar kimyasal silahlar gibidi, nasilki kimyasal silahlar dost düşman ayrımı yapmadan bütün canlıları yokederse kimyasal ilaçlarda bağırsak florasındaki (Hastalıklardakı bağırsak florasına bak) faydalı bakterilaride aynı anda yokeder vede hücrelere zarar verir. Doğal ilaçlar ise aklılı füzeler gibi sadece hedefteki mikropları yokeder. Almanyadaki Doktorların yazdıkları kimyasal ilaçların yantesirinden dolayı heryıl 25 000 kişi ölmektedir. ABD’de bu sayı 180 bin ve İngilterede 30 bin civarındadır.

Bu konuda yazılmış olan eserler mevcuttur vede belgelere dayanmaktadır. Mesela bir Contaganın 15 000 çocuğun spastik özürlü doğmasına neden olduğu bilinmektedir (Tehlikeli maddelere bak). Birde bitkilerden zehirlenenler oldumu ona bakalim. Örnegin ısırgan, kimyon, rezene, anason, nana, ogulotu, çörek vb. bitkilerden zehilenen varmi? Tabiiki bundan benim tibba karşı olduşum anlaşılmamamalıdır bana göre modern tıp ve dogal tedavi birbirini tamamlarlar. Tabiiki bundanda Lokman Hekim ismi ile milleti dolandıran şarlatanları desteklediğim anlaşılmamalıdır, onlarıBitkisel Tedavi, Gökçek Ä°ksir, Gökçek Tonik daki hikayelerimde bulabilirsiniz.

Türk Milleti olarak eskiden doğal tedavide ne kadar ileride idiysek bugünde okadar gerideyiz, bunun nedeni muhtemelen bazi ilaç fabrikalarının sahipleri ve ilaç ithalatı ihracatı ile uğraşanların aynı zamanda basınıda konturol etmeleridır. Benim doğal ilaçlarla tedavi edemiyeceğim (Allahin izniyle) hastalık yoktur. Örneğin oğlum M. Samil 3 yaşinda pseudokrup?a (larenjit) yakalandı ve Frankfurt üniversitesi çocuk kliniğinde bu hastalığa viruslar neden oluyor bakteriler değil bu nedenle antibiyotikler etki yapmaz sadece tuzlu su ile enhalasyon yapabiliriz dediler. Bende evde tuzda suda yeterince var o halde çocuğu eve götüre bilirim dedim ve çocuğu doğal bir ilaçla (hepar sulfiris) tedavi ettim.

Hatalıklar:
Takriben 550 hastalığı fitoterapi, komisyon E, homeopati, aromaterapi, kendi tecrübelerim ve halk arasındaki tedavi yöntemlerine göre inceledim. Bunlardan bazıları hakkında burada kısaca bilgi vermeye çalışacağım. Hastalıklar bu işin uzmanı olan doktorlar tarafında kesin teşhis konduktan sonra tedaviye başlanmalıdır. Benim burada hastalıklardan bahsetmem sadece genel bilgiden ibarettir. Ben anatomi uzmanı değilim. Bu nedenle hastalıklar mutlaka işin uzmanı olan doktorlarca çeşitli yöntemlerle teşhisinden sonra tedaviye geçilmelidir. Bilindiği gibi bir hastalığın bir çok sebebi vede oldukca çok belirtisi vardır.

Benim buradan bunların ne oluğu ve ne olmadığı konusunda beyanda bulunmam yanlış olur vede zatten bu gibi durumlarda yorum yapmam. Örneğin karın ağrısından dolayı interniste gidersiniz oda endoskopi veya başka teşhis yöntemleri ile gastrit olduğunuzu tesbit ederse, işte o zaman ben size kimyasal ilaçlar yerin doğal ilaçlar tavsiye edebilirim. Aksi halde karnım ağrıyor ne tavsiye ediyorsunuz diye benden lütfen istekte bulunmayınız.

Nasıl ki doktorlar anatomi ve hastalıklar uzmanı iseler ben de şifali bitkiler uzmanıyım. ADB, AB ülkeleri, Japonya ve İsrail gibi ülkelerde doktorlar ayrıca doğal tedavi üzerine eğitim görmekteler. Türkiye bu alanda oldukca değil, çok çok geridedir. Kanuni düzenlemelerin yapılıp biran önce bizde de bu alanda uzmanların yetiştirilmesi gerekmektektedir. Aksi halde ortada ?ben Lokman Hekimim? diye gezen binlerce şarlatan türer, şimdi olduğu gibi, bu alanda hiç bir bilgiye sahip olmayanların bilgiclik taslıyarak tafra yaparlar ve yapıyorlarda. Geeniş bilgi için Hikayelerim’e bak.

Doktorların da doğal tedaviye karşı mesafeli davranmaları doğru değildir. Doktorların 6-9 ay kurs aldıktan sonra uzmanlık belgesi almaları mümkündür. Aksi halde ileride hastalar bilincleştikce doktorlar işsiz kalabilirler. ABD, AB ülkeleri ve Japonya da olduğu gibi, çünkü bu kimyasal ilaçlar insan vücuduna, özeliklede iç organlarına atılan mini atombombası gibi büyük tahripler yaptığı artık insanlar tarafından anaşılmaktadır. (tehlikeli maddeler ve mantarlara bak) Almanyada kimyasal ilaçlardan yılda 25 bin ve İngilterede 30 bin kişi ölmekte vede milyonlarcasıda çesiltli hastalıklara yakalanmaktadır. (Geniş bilgi için Hans Weiss?ın 3*täglich isimli eserine bakın)

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir’i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir.

Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, fakat karpuz da tatlıdır ve bu da mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içer.

Yaklaşık igokcek

Dikkatinize çekebilir

Âmâ Eden Hastalıklar

Âmâ Eden Hastalıklar

Göz sağlığını tehdit eden, sadece göz problemlerine yol açmayan bununla birlikte körlüğe niçin olan hastalıklar ...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

/*