FRENGİ

 

Frengi ( Sifiliz),  Treponema pallidum  denen bir bakterinin sebep olduğu kronik seyirli, vücudun bütün organlarını tutabilen, tedavi edilmediği taktirde ölümcül sonuçlara neden olan  bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan, kronik bir enfeksiyondur. Cinsel temasla bulaşan bu enfeksiyon, anneden cenine, hamilelik ya da  doğumla bulaşabilir. Böyle bir durumda doğuştan gelen frengi oluşur.  Çok ender olarak, kan yoluyla ya da vücuttaki sıvılar yoluyla da bulaşıcılık söz konusudur. Avrupa da, 18. ve 19. yüzyıllar arasında Frengi oldukça yaygındı. 20. yüzyılın başlarında gelişmiş ülkelerdeki  antibiyotiklerin yaygın kullanımı sonucu bu hastalık, 1980 ve 1990 yıllarına kadar hızla azalış göstermektedir. Özellikle 2000 yılından bu yana, Frengi hastalığında görülme sıklığı düşük olsa da, son dönemlerde tabuların yıkılması, homoseksüellikteki artış, kontrolsüz cinsel birleşmeler ve çok eşlilik gibi nedenlerle frengi hastalığının görülme sıklığında artış gözlenmektedir.

Belirtileri

Cinsel ilişkiden iki üç hafta sonra temas edilen bölgede ıslak ağrısız yaralar gözlenir. Tedavi edilmeyen frengi rahatsızlığında ciltte döküntü, gövdede el ve ayaklarda kırmızımsı kaşıntısız döküntü, siğil benzeri lezyonlar,  eklem ya da baş ağrıları, ateş, halsizlik, kilo kaybı, saç kaybı oluşur. Bir yıl geçmesine rağmen tanı konulamadığında, yani bir yıldan sonra  kalp kapakçıklarında darlık, kalp damarlarında darlık,  damarsal problemler, vücutta şiddetli  yumru gibi lezyonlarla hastanın durumu ölümcül hal alabilir. Bu sebeplerle teşhisin  bir an evvel konulması ve tedaviye başlanılması gerekmektedir.

Frengi Tedavisi

Frengi, tanısı ve  tedavisi kolay bir hastalıktır. Ancak  tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanan bir hastalıktır. Hastalık bulaştıktan 20-25 gün sonra,  vajina, penis bölgesinde ya da  ağız mukozasında ağrısız başlayan ıslak yaralar  gözlemlenir. Bu yaralar teşhiste oldukça önemlidir. Bu tür lezyonla gelen hastaya, lezyonun üzeri kazınarak elde edilen sıvıyı, karanlık saha mikroskopisi denen yöntemle incelenmektedir. Böylece, frengiye sebep olan Treponema pallidum denen mikroorganizmalar görülür. Tedavide başarı oranı yüksektir.  Önemli olan tanının konulmasıdır. Hasta ilk dönemlerde müracaat etmezse, bütün vücudu tutabilen, vücutta geri dönüşümsüz hasarlar meydana getirebilen, hatta  ölümle seyreden bir tablo görülebilir.  Tedavide, tek doz kalçadan ya da damardan verilen penisilin aslında tedavi için yeterlidir. Eğer hasta, döküntü, baş ağrısı, eklem ağrılarının ve  kilo kaybının başladığı daha  ileri dönemlerde başvurduğu taktirde, yine penisilin yani antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Ancak verilen  doz daha  yüksektir. Dolayısıyla burada en önemli etken hastanın farkındalığıdır. Ayrıca doğru zamanda Üroloji hekimine müracaatı oldukça önemlidir.