Gökçek İksir, İbrahim Gökçek, İletişim, Satış, Ürünler, İksir, Tonik, Tentür, Diyet, Aloevera Jel İbrahim Gökçek şifalı ürünler ve bitkiler hakkında bilgiler içeren resmi sitesi.
Antibiyotik bilinçsiz ve hatalı başvuru sonucunda hasar verirken bununla birlikte tükeniyor da.
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Kayacan, “Antibiyotikler çok önemli bir kaynaktır ve korunmaları gereklidir. bununla beraber antibiyotik tükenen tek hap türüdür. bu nedenle demin çok geç yok fakat artık harekete geçmeliyiz.” dedi.
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti (TMC) Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kayacan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antibiyotiklerin bakteriyel enfeksiyon kaynaklı afiyet sorunlarının tedavisinde kullanılan ilaçlar olduğunu dile getirerek, mikrobiyolojinin de antibiyotik, direnç gibi bütün etmenleri birbirine bağlayan bir alan olduğunu ifade etti.
Penisilinin bulunması ve bütün ticari olarak tedavüle girmesinden daha sonra enfeksiyona yan ölümlerde kayda değer ölçüde azalma görüldüğünü ve böylece antibiyotiklerin “çağın en kayda değer buluşu” biçiminde uzun yıllardan beri anıldığını anlatan Kayacan, buna karşın bütün insanlığın yaşamı içinde antibiyotiklerin ömrünün kısa kaldığını söyledi.
“Tıbbın manâlı kazanımları kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya”
Kayacan, antibiyotik direncinin önemine dikkat çekici ederek, “Kanser tedavisinde kullanılan bir yöntem olan kemoterapi, böbrek, karaciğer, kemik iliği nakli gibi uygulamalar ile büyük cerrahi operasyonların etkili antibiyotikler olmadan başarılı şekilde yapılmaları mümkün değildir. Modern tıbbın çoğu kayda değer kazanımı antibiyotik direnci nedeniyle kaybedilme tehlikesiyle karşısında karşıyadır.” diye konuştu.
Antibiyotik direncinin hayvancılık açısından da eşdeğer öneme sahip olduğunu, hayvanların dirençli bakterilere tabi enfeksiyonlar sonucu kaybının büyük bir yiyecek kaynağı krizine niçin olacağının öngörüldüğünü vurgulayan Kayacan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Günümüz verilerine göre antibiyotiklere dirençli bakterilere yan olarak Amerika ve Avrupa’da yılda 50 bin hasta hayatını kaybetmektedir. Dünyanın geri kalanı da dahil edildiğinde bu sayının toplamda 700 bin hastayı aştığı hesaplanmaktadır. Kriz yoklama altına alınamazsa 2050 yılında bu rakamın 10 milyona çıkmasından korkulmaktadır. Antibiyotikler fazla manâlı bir kaynaktır ve korunmaları gereklidir. bununla beraber antibiyotik tükenen tek hap türüdür. böylece hemen şimdi fazla geç değil fakat bundan böyle harekete geçmeliyiz.”
“Reçetesiz antibiyotik satışının engellenmesi koskocoman bir milat”
Prof. Dr. Gür, Türkiye’de reçetesiz antibiyotik satışının engellemesinin koskocoman bir milat olduğunu belirterek, “Bunun takip edilmesi ve denetlenmesi gerekiyor. Çünkü hastalar yalnızca reçete edilen antibiyotikleri kullanmalı. Reçetesiz başvuru formu muhakkak geçerli olmamalı. Her hekim hastasına uygun antibiyotik kullanımının ne olduğunu açıklamalı. Ülkemizde antibiyotiğin eczanelerden reçetesiz alınabildiği dönemlerde öteki ülkelere kıyasla muhteşem bir dayanıklılık oranına sahiptik. Derhal, biz birkaç yıl içerisinde bunun duraksamasını ya da hızını keseceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
