KALP AĞRISI
Kalp damar sistemi hastalıkları günümüzde tüm dünya üzerinde ölümlerde birinci sırayı almaktadır. Kalbimiz anne karnından başlayarak ölünceye kadar geçen süre boyunca, kasılarak vücuda kan atmakla görevli bir pompadır.
Kalp hastalıklarını düşündürecek belirti ve bulguların başında şiddetli kalp ağrısı birinci sırada yer almaktadır.
Fakat göğüs ağrısı ile kalp ağrısı aynı şey değildir.
KALP KRİZİ
Kalp krizi, genellikler kalbinize giden kan damarlarının birinde meydana gelen bir kan pıhtısının kalbinize giden kan beslenmesini engellemesiyle birlikte oluşur.
Bu engellemeye zaman zaman ani daralmada neden olabilir. Genellikle kalp krizi göğsün orta kısmında şiddetli ve sıkıştırıcı bir ağrıya sebep olmaktadır.
Ağrı göğüsten boyna, çeneye, kulaklara, kollara ve bileklere kadar yayılabilmektedir.
Sigara içmek, düzensiz ve yanlış beslenme, yüksek tansiyon, obezlik ve egzersiz yapmama yağlı artık birikimini arttırdığından dolayı en büyük risk grubudur.
Kalp Krizi Belirtileri
En sık görülen belirtileri göğsün orta kısmında sıkıştırıcı bir ağrı ya da göğüste hafif bir rahatsızlık, nefes darlığı, terli, soğuk ve rengi gitmiş yüz ve baş dönmesidir.
Bunların dışında bulantı, huzursuzluk, kusma, öksürük ve kendini iyi hissetmeme gibi belirtiler yaşanmaktadır.
Kalp krizi geçirdiğinizden şüphelendiğiniz anda hemen 112’yi hiç zaman kaybetmeden aramalısınız. Ağrı beş dakika ile birkaç saat sürebilmektedir.
Duruşunuzu değiştirmek ya da yürümek ağrıyı hafifletmez. Ağrı sürekli ya da gel gitler şeklinde olabilir.
Bazı kişiler kalp krizi sırasında hiçbir şey hissetmeyebilir. Bu ‘’sessiz’’ kalp krizidir. Diyabetli hastalar ya da 75 yaş üstü kişileri daha çok etkilemektedir.
Kalp Krizinin Nedenleri
45 yaş üzeri erkekler ve 55 yaş üzeri kadınlar daha fazla risk altındadırlar.
Kilolu ya da obez olmak, sigara içmek, yüksek tansiyon en büyük nedenler arasındadır.
Kolesterol seviyesinin yüksek olması, ailede kalp krizi öyküsü olması, diyabet diğer faktörlerdir.
Kalp Krizi Esnasında Tedavi
Tedavinin erken yapılması ile sonuç daha iyi olmaktadır.
Kişi öksürmüyor, soluk almıyor, uyarılara yanıt vermiyor ise derhal hayat kurtarıcı tedavi, cardiyopulmoner resüsitasyona (KPR) uygulanmaya başlanmalıdır.
KPR’de her iki ağızdan ağza suni teneffüsü arasında göğse 30 defa baskı uygulayarak kalbe masaj yapılır.
Kalp Krizi Sonrasında Tedavi Kalp krizi geçirdikten sonra tekrarlama riskini azaltmak için bazı ilaçlar kullanmak gerekebilir.
Bu nedenle sürekli olarak doktor kontrolünde kalınmalıdır.