Kekemeliğin çözümü mümkün mü?
Ilk Önce kekemeliğin bir hastalık olmadığını bir akıcı anlatım bozukluğu olduğunu ifade etmek gerekiyor. Kekemelik konuşmanın doğal akışının bir biçimde kesintiye uğramasıdır. Erkeklerde kızlara göre 3 kat fazla görülmektedir. Genellikle bireyin konuşmaya başlamasıyla ortaya çıkar. Terapiyle kontrol altına alınması mümkündür. Birey istemsiz olarak sesleri uzatır , kimi sesleri üretirken zorluk çeker,bir sesi, heceyi, veya sözcüğü tekrarlar. Oturmuş kekemeliklerde ikincil tavır dediğimiz göz kırpma,ayağı yere vurma, dudak titretme, burun büzme…vs gibi durumlar görülebilmektedir. Çoğunlukla rastladığımız bir durum da uzak durma ve sakınmadır. Kişi söylediğinde takılacağını düşündüğü sözcüğü söylemekten kaçınır. Takılacağını düşündüğü ortamlardan uzaktan durur, sosyal ortamlarda hiç konuşmaz veya az konuşur, sosyal ortamlara girmez.
Kekemeliğin Nedeni
Kekemeliğin nedenini psikolojik, fizyolojik, nörolinguistik, öğrenme , kalıtımsal, nörofizyolojik olarak tanımlayan çoğu teori öne sürülmüş; lakin hiçbiri kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla kekemeliğe neyin sebep olduğunu bilmemekteyiz.
Erken Dönem Kekemelik (Mektep Öncesi Dönem)
2-5 yaş arası her 100 çocuktan 4’ünde erken dönem kekemelik belirtileri gözlenmektedir (%4). Bu çocukların % 75’i kendiliğinden düzelmektedir ama; % 25’inde (yani dört çocuktan birinde) sorun ileri yaşlarda da devam etmekte ve kalıcı olmaktadır. Çocuğunuzda böyle bir problem varsa hangi gruba girdiğini (%75 mi yahut%25 mi) iyi vermek gerekmektedir. Tehlike faktörü belirlemesini uzman söylev terapisti yapar. Burada cinsiyet, takılmaların başlangıcından itibaren geçen zaman, takılma türü ve şiddeti gibi faktörler terapiye uygunluğu belirler.
Kekemelik Terapisi
Kekemeliğin nedeni hakkında çoğu teori öne sürülmüş lakin hiçbiri kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla “neden”den çok “ne yapabiliriz”e odaklanmamız gerekir. Kekemeliğin denetleme altına alınması mümkündür. Kekemelik terapisinde iki yöntem uygulamaktayız. Birincisi mektep öncesi dönemde (2-6 yaş arası çocuklarda) uyguladığımız ve davranışsal yöntemlere dayalı Lidcombe Erken Dönem Kekemelik Programıdır bu yöntemde aile haftalık klinik ziyaretleriyle evde nasıl terapi yapacağını öğrenmekte ve belirtilen aşamalarla takılmalar sonlanana değin evde öğrendiği çalışmaları uygulamaktadır. İkincisi okul dönemi ve sonrası dönemde uyguladığımız Akıcılığın Biçimlendirilmesi ve Kekemeliğin Modifikasyonu Yöntemidir, bu yöntemde nefes egzersizleri, hız yavaşlatma, okuma ve konuşma egzersizleri birlikte yapılmaktadır. Seanslar tekrar haftalık olmaktadır. Her hafta sayaçla kekemelik şiddeti ölçülmekte ve takılmalar azaldıkça özgüven çalışmaları da yapılmaktadır. Terapi süresi bireyin performansına bağlı olarak istikrarsızlık göstermektedir.
Kekemelik 15 günde geçer mi?
Dil ve Söylev Terapistiliği Türkiye’de yeni bir bölge olduğundan dolayı maalesef suistimallere de açık bir alandır. Çoğu ilde Konuşma Terapisti olmadığından dolayı “15 Günde Kekemeliğe Son” gibi ifadeler kullanan ve ayrıntılarıyla ticari kaygılar içeren,bilirkişi olmayanların eğitim verdiği, etik ve bilimsellikten uzaktan sözde kekemelik merkezleri türedi. Irk çaresizlikten, bir umutla bu herif yerlere gidip önemli ücretler ödeyip hiçbir avantaj sağlamadan bize başvuruyorlar. Dolayısıyla irk keza somut yönden ayrıca de manevi yönden zarara uğruyorlar. Şu noktada tavsiyem, insanların bu gibi söylemlere inanmamaları, bu nesil merkezlerden uzakta durmaları ve müdahale alacakları uzmanları iyi araştırmalarıdır.