Soğuk havalarda yüksek ısılarda çalıştırılan kalorifer ve klimalar göz kuruluğuna neden oluyor.
Göz kuruluğunun; gözlerde yanma, batma, bulanıklık, kaşıntı, ağrı, yorgunluk, ışık hassasiyeti, göz kapaklarında ağırlık gibi şikayetlere neden olduğunu söyledi.
“Göz kuruluğu görme performansını bozarken hayatı da olumsuz etkiliyor. Günlük aktivitelerde kısıtlılık yapıyor ve zaman içinde okuma, gece araba kullanma ve bilgisayar kullanımında zorlanmalar başlıyor” dedi.
KALORİFER, KLİMA, BİLGİSAYAR TETİKLİYOR
Genellikle ileri yaşta ve kadınlarda daha sık görülen göz kuruluğunun, kontak lens kullananlarda, göz ile ilgili cerrahi bir operasyon geçirenlerde, göz kapağının kapanmasına engel hastalıkları olanlarda daha sık rastlandığını belirtti.
Ayrıca Sjögren sendromu, romatizmal hastalıklar, diyabet, tiroid bozukluğu çeşitli sistemik hastalıklara sahip kişilerin de riskli gruba girdiğini çevredeki şikayetleri artıran nedenlerin varlığına da dikkat çekerek, “Çalışma ortamının kuru olması, kalorifer veya klima kullanılması, sigara kullanımı veya sigara içilen ortamlarda bulunmak, bilgisayar kullanırken uzun süreyle ekrana bakmak kuru göz şikayetlerinin artmasına sebep oluyor”
GÖZ KURULUĞUNU ÖNLEMENİN YOLLARI
Yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerin göz kuruluğunu önlemeye yardımcı olabildiğini söyleyen, bu değişiklikleri; sağlıklı beslenme; bulunulan ortamın ısı ve nem derecesi; teknolojik cihazların doğru kullanımı belirlenmesi olarak belirtti. Alınabilecek önlemler hakkında şunları kaydetti:
“Göz kuruluğunu önlemek için bol su içmek, keten tohumu ve omega-3 zengini somon gibi balıklar tüketmek, omega-3 kullanmak önem taşıyor.
Bulunulan ortamda kalorifer veya klima varsa buharlı nemlendiriciler kullanmak, sigara içilmemesine özen göstermek de göz kuruluğunu önlemeye yardımcı oluyor. Bilgisayar kullanımında ise ekranın göz seviyesinin altında olmasına dikkat etmek, arada bir gözleri dinlendirmek etkili sonuç alınmasını sağlıyor.