Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Genel Bilgiler / Meme Tümörleri Nedenleri Ve Tedavisi

Meme Tümörleri Nedenleri Ve Tedavisi

mem-455x300

Gelişmiş ülkelerde kadınlarda en sık görülen tümör türüdür; ABD’de kadınlarda görülen tümörlerin yüzde 27’sini oluşturur. Genel olarak ka­dınlarda rastlanan 100 tümörün 18′i me­mede görülür. Batı Avrupa’da her 13 ka­dından birinde meme tümörü gelişir. Meme tümörünün gelişme olasılığı belirli özellikleri taşıyan kadınlar ara­sında daha da yüksektir.

TANI

Meme tümörlerinde erken tanı büyük Önem taşır. Günümüzde uygulanan ve önerilen tam yöntemleri şunlardır:
• Her kadın âdet kanamasından hemen sonra kendi kendini eliyle muayene et­meli ve memede bir kütleden kuşkulan­dığında hemen uzman hekime başvur­malıdır.
• Belirli aralıklarla uzman hekim tara­fından muayene edilmelidir.
• Kuşkulu kütle mammograflyle incele­nir ve gerekirse ince iğne biyopsisi ya­pılır. Kist yapısındaki kütleleri sıvı içermeyenlerden ayırmak için ultraso-nografi uygulanabilir.
Memedeki iyi ve kötü huylu tümör­lerde kesin tam konmasını sağlayacak bir kan tahlili yoktur.

KENDİ KENDİNİ MUAYENE

Otuz yaşını aşmış her kadın her ay, âdet kanamasının başlamasından 10 gün sonra, memelerini muayene için 10 da­kikasını ayırmalıdır.
Muayene için aydınlık bir ortamda aynanın karşısında dik durarak kollar vücudun iki yanına sarkıtılır (Resimde a) Bu pozisyonda memelerin bir ay ön­ceki durumuna göre büyüklük ve biçim açısından aynı olup olmadığı, deri yüze­yinde ve meme başında değişiklik görü­lüp görülmediği incelenir. Ayrıca bir yerinde kızarıklık, ele gelen bir kütle, Özellikle meme başında içe çökme ya da çekilme olup olmadığı araştırılmalı­dır (c). Daha sonra kollar yukan kaldırı­lıp memenin biçimi, büyüklüğü ve yü­zeyi kontrol edilir (b).
Yatarak yapılan elle muayenede (d) memeyi düzleştirip göğüs kaslarını ger­mek için kol başın üstüne kaldırıldıktan sonra koltukaltı sınırından meme başına ve göğüs kemiğinden meme başına doğ­ru enine bir paralel çizgi izlenir. Meme dokusunda saptanan her değişiklik tü­mör değildir. Normal olarak meme do­kusu küçük yumrulardan (nodul) olu­şur; bu yumrular âdet kanamasından ön­ce belirginleşir ya da düzensizlesin Ama herhangi bir kuşku durumunda he­men hekime başvurulmalı, çeşitli ince­lemeler yapıldıktan sonra gerekirse te­daviye başlanmalıdır.

İYİ HUYLU TÜMÖRLER

Meme tümörleri klinik tablonun özel­liklerine, tümörün gelişmesine ve kay­naklandığı dokunun yapışma göre iyi ve kötü huylu olmak üzere iki grupta ince­lenebilir. İyi huylu tümörler de zamanla kötü huyuyla dönüşebildiğinden iyi huylu olduğu belirlenen tümörler bile kesinlikle çıkarılmalı ya da biyopsiyle incelenmelidir.
iyi huylu tümörler arasında en sık görülenler fibroadenomlar, fibrokistik meme hastalığı ve papıllomlardır.
Fibroadenom: Memede en sık görü­len iyi huylu tümördür. Daha çok er­genlik döneminde ortaya çıkar. Genel­likle tektir; parenkıma ya da salgıbezi dokusuna göre sınırlan belirgindir; kü­re ya da yumurta biçimindedir. Boyut­ları gelişme derecesine göre değişir. Mikroskopla incelendiğinde normal meme beziyle aynı yapıda olduğu gö­rülür; bu da tümörün iyi huylu olduğu­nu kesin olarak gösterir. Hasta meme­sinde bir kütle olduğunu genellikle rastlantı sonucunda fark eder. Fibroa­denom daha çok memenin üst dış kad­ranında ortaya çıkar; ağrı vermez. Üst­teki deri dokusuna yapışık değildir, derindeki kaslardan ve salgıbezi doku­sundan bağımsız hareket eder. Koltuk-altmdaki lenf bezlerinde büyümeye neden olmaz. Âdet kanaması sırasında ya da gebelikte büyür ve ağrıya neden olur. Fibroadenomlar cerrahi girişimle hemen çıkarılmalıdır. Alınan parçanın incelenmesi sonucunda kötü huylu hücre görülürse ikinci bir girişimle meme alınır; başlangıçta yayılımın sık görüldüğü koltukaltı bölgesi de temiz­lenir.
Fibrokistik meme hastalığı: Genel­likle menopozdan önceki dönemde go-rülur. Sık görülen bu hastalığın nedeni östrojen hormonunun fazlalığı ve yu­murtalıkların işlev bozukluğudur. Has­talık tek bir memede ya da her ikisin­de birden görülebilir. Memenin üst dış kadranındadır. Başlangıçta sınırları süt bezlerinden net olarak ayrılama-yan, genellikle ağrılı, farklı boylardaki kütleler saptanır. Kesinlikle iyi huylu­dur. Dokular incelendiğinde bağdoku ve epitel hücrelerinin çoğaldığı görü­lür. Çok sayıda kist de bulunabilir. Hastanın genel durumu iyidir. Bazı uzmanlar fibrokistik meme hastalığı­nın tümöre dönüşebileceği görüşünde­dir. Bazılarına göre, tümör saptanan hastaların yüzde 20’sinde önceden fib­rokistik meme hastalığının bulunduğu belirlenmiştir. Bu nedenle fibrokistik meme hastalığı ortaya çıktığında hasta belirli aralıklarla kontrol edilmeli, mammografi ve termografi gibi incele­meler yapılmalıdır. Kuşkulu olgularda biyopsi de gerekebilir.

İlaç tedavisin­de:

1) Östrojenlerin etkisi progeste-ron ve androjen ya da proges-teron ve koryonik gonadotro-pin bileşimleriyle hafifletile­bilir.
2) Uzun sürelerle yüksek dozda
A ve E vitamini verilerek epitel dokusunu korumaya yönelik tedavi uygulanabi­lir.
Çevrimler halinde uygula­nan bu tedavilerin yanı sıra düzenli aralıklarla yapılan incelemeler hastalığın dene­tim altında tutulmasını ve belirtilerin ortadan kalkma­sını sağlar.
Papillom: Çok sayıda damar içeren areoladaki, yani meme başını çevrele­yen pigmentli halkadaki papillalann yırtılması sonucunda meme başından kan ya da kanlı akıntı gelir. Bazı olgu­larda dikkatle yapılan bir elle muayene­de areolanın altında küçük bir yumru fark edilir; yumru, memenin geri kalan bölümünden belirgin sınırlarla ayrılır, ama meme başıyla birleşir. Doku ince­lenmesinde kötü huylu hücreler görü­lürse, cerrahi girişimde genellikle kol-tukaltındaki lenf düğümlerinin tümü de Çıkarılır.

Önerilen incelemeler

Mammografî: Mammografi gerek memedeki bir yumrunun yapısı­nın, yani iyi ya da kötü huylu olduğunun belirlenmesinde, gerek belirli aralıklarla yapılan koruyucu kontrolde vazgeçilmez bir inceleme yön­temidir. Uygulandığı durumlar ve uygulanma tekniği “incelemeler” cildinde ele alınmıştır.
Biyopsi: Muayene ve mammografi ile yapısı kesin olarak belirlenme­yen kütlelerde biyopsi önerilir. Meme tümörü tanısmda uygulanan İn­ce iğne biyopsisinde kuşku uyandıran kütleden bir iğne yardımıyla do­ku örneği alınır. Bu örnek boyandıktan sonra mikroskopla incelenir.

Yaklaşık igokcek

Dikkatinize çekebilir

Âmâ Eden Hastalıklar

Âmâ Eden Hastalıklar

Göz sağlığını tehdit eden, sadece göz problemlerine yol açmayan bununla birlikte körlüğe niçin olan hastalıklar ...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

/*