Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Genel Bilgiler / Soğuk değil, mikroplar hasta ediyor

Soğuk değil, mikroplar hasta ediyor

Kış aylarında artan hastalıkların nedeni soğuk hava değil, solunum yoluyla bulaşan virüs ve bakteriler…
Özellikle sinema, okul, alışveriş merkezi, iş yerleri, gösteri salonları gibi yeterince havalandırılmayan ve mikropların kolaylıkla çoğaldığı kapalı ve sıcak yerlerde çok fazla vakit geçirmek hastalıkların artmasına neden oluyor.

Kış mevsimiyle birlikte havaların iyice soğuduğu şu günlerde hastalıkların sayısında önemli oranda artış yaşanıyor. Soğuk algınlığı, grip neredeyse kış mevsiminin kaçınılmaz tecrübeleri arasında yer alıyor. Kışın görülen hastalıkların çoğuna solunum yoluyla bulaşan virüs ve bakterilerin neden olduğuna dikkat çekerek kışın hastalıkların neden bu kadar arttığını şöyle açıklıyor: “Öncelikle havanın soğuması, burundan başlayan ve akciğerlere kadar devam eden solunum yolu mukozasının kurumasına ve enfeksiyonlara karşı bariyer görevlerinin azalmasına neden olur. Bir diğer neden ise okulların açık olması ve insanların soğuk havalarda daha çok kapalı ve sıcak olan alışveriş merkezleri, sinemalar, toplantı ve gösteri salonları gibi ortamlarda toplu olarak bulunmaları. Bu ortamlar yeterli şekilde havalandırılmadıkları için solunum yoluyla bulaşan mikropların çoğalmasını ve daha çok kişiye bulaşmasını kolaylaştırıyor. Kış aylarında hareketsizliğin artması, ve güneş ışığından daha az faydalanıyor olmamız da yine enfeksiyonlara zemin hazırlayan faktörler arasında yer alıyor.”

İşte kışı hastalıksız geçirmek için alınabilecek önlemler…

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin
Kış mevsimi bizi hastalıklara karşı daha dirençsiz yapsa da alınacak tedbirlerle bu hastalıklardan korunmak mümkün. Kış aylarına girerken mutlaka genel kontroller yaptırılmalı, eğer hekiminiz öneriyorsa koruyucu grip ve zatürre aşılarınızı olmalısınız. Süt ve süt ürünleri protein, A ve B12 vitaminleri için önemli kaynaklardır. Taze sıkılmış portakal suyu içmeyi ve balık yemeyi de ihmal etmeyin.

Hijyen kurallarına özen gösterin
Genel temizlik kurallarına uymalı; virüs ve bakterilerin bolca dolaştığı kış aylarında ellerinizi her zamankinden daha sık yıkanmalısınız. Kapalı, kalabalık ve yeterli havalandırma olmayan ortamlarda uzun süre kalmamalı, enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçınmalı, hava sıcaklığına uygun kıyafetler giymelisiniz.

Isınmaya dikkat!
Kış aylarından evlerin ve iş yerlerinin ısıtılması ve ısının korunması da hastalıklardan korunmada önemli. Evde ve iş yerinde, mümkün ise gün içinde kullanılan tüm odaların ısıtılması gerekiyor. İdeal oda sıcaklığının 21-22 derece olduğunu unutumayın. Isınma sağlanırken oda havasını çok kurutmak da rahatsızlıklara neden olabiliyor. Bu nedenle nem oranını düzenleyecek uygun tedbirler alınmalı. Bunun en pratik yolu kalorifer üzerine konan su dolu kaplar. Bol sıvı tüketmeli, sigaradan ve sigara içilen ortamlardan uzak durmalısınız. Düzenli ve kaliteli bir uyku da son derece önemli.

Yine de hasta olursanız…
Her türlü önlemi almaya çalıştınız ama yine de hasta oldunuz. Bu durumda hastalığınızın ailenize ve sevdiklerinize bulaşmasını azaltmak için öksürme ve aksırma sırasında ağız ve burnunuzu mutlaka kapatın. Ellerinizi sık sık bol su ve sabunla yıkayın. Odanızı sık sık havalandırın. Mümkünse aynı ortam ve odayı paylaşmayın.

En sık görülen belirtiler; Ateş, öksürük, ağrı
Kış aylarında görülen solunum yolu enfeksiyonlarının en sık hastalık belirtileri ateş, öksürük ve ağrıdır. Ağrı baş, boğaz, kulak, göğüs ve sırt ağrısı şeklinde olabilir. Bunların dışında hapşırma, burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, balgam çıkarma, hırıltılı soluma ve nefes darlığı da görülebilir.

Solunum yolu şikayetlerine ek olarak halsizlik, iştahsızlık, tüm vücutta kırgınlık, eklemlerde ve tüm bedende yaygın kas ağrısı, bulantı ve kusma gibi sistemik bulgu ve şikayetlerin de olabileceği unutulmamalı.

Kışın en sık görülen solunum yolu hastalıkları:

• SOĞUK ALGINLIĞI
’Soğuk algınlığı, yaklaşık 200 farklı virüsün neden olduğu hafif seyirli, üst solunum yolları bulgu ve belirtileriyle seyreden ve dünyada insanoğlunu en fazla etkileyen hastalık. Soğuk algınlığı her mevsim görülebilir. Kapalı ortamlarda yaşamın artmasından dolayı en sık kış aylarında ortaya çıkar.

Soğuk algınlığı belirtileri
Soğuk algınlığına neden olan virüslerle karşılaştıktan 24 – 72 saat kadar sonra boğaz ağrısı, boğazda kuruluk ve kaşıntı hissi meydana geliyor. Sonrasında hızlıca burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, öksürük ve halsizlik görülüyor. Başlangıçta burun akıntısı su gibi iken giderek koyu kıvamlı bir hal alıyor. Bulaştırıcılık en fazla bu dönemde oluyor. Normal şartlarda istirahat, dengeli beslenme ve şikayetleri azaltan etkisi olan ilaçlarla ortalama bir haftada düzeliyor.

Hasta kişilerin öksürük ve hapşırıklarıyla havaya saçılan damlacıkların içinde bulunan virüsler havada asılı kalarak başka kişilere bulaşıyor. Özellikle rinovirüsler eşyalar üzerinde günlerce canlı kalabiliyor, bu nedenle direkt temas yoluyla bulaşma sık olarak görülüyor.

• GRİP
Grip, influenza ismindeki bir virüsün sebep olduğu, üst ve alt solunum yollarını tutan son derece bulaşıcı bir enfeksiyon. Diğer solunum yolu virüsleri gibi influenza da hasta kişilerin öksürme, hapşırma ve konuşması sırasında dışarı saçılan küçük damlacıklar yoluyla bulaşıyor. Hastalığı taşıyan kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile havaya yayılan damlacıklarla ve doğrudan temasla bulaşan grip aynı zamanda kapı kolları, bilgisayar klavyeleri, telefonlar gibi ortak kullanılabilecek eşyalarla da bulaşabilen bir enfeksiyon. Özellikle ev, okul, kreş, iş yeri, toplu taşım araçları gibi mekanlarda hastalık kolaylıkla hastalık bulaşabiliyor. Ancak bağışıklık sistemi güçlü olan kişilerde influenza virüsü endişe edilecek tablolara yol açmıyor. Yatak istirahatinin yanı sıra yakınmaları hafifletmeye yönelik tedaviler, ağrı kesici ve ateş düşürücüler, burun akıntısını azaltan ilaçlar ve ilk 48 saat içinde başlanan antiviral ilaçlar gribin hızla düzelmesini sağladığı gibi bulaştırıcılığı da ortadan kaldırıyor. Halk arasındaki “antibiyotiklerin gripte etkili olduğu inanışı” ise son derece yanlış. Grip esnasında bilinçsizce kullanılan antibiyotikler solunum yollarındaki yararlı bakterileri baskılayarak yarardan çok zararlı etkilere yol açabiliyor. Antibiyotiklerin hiçbir zaman hekim önerisi olmadan kullanılmaması gerekiyor.

Grip özellikle yaşlılarda, diyabetlilerde, altta yatan böbrek, kalp ya da solunum sistemine ait kronik hastalığı olan kişilerde daha ağır hatta ölümcül seyredebiliyor. Bu nedenle özellikle 65 yaş üstü kişiler, kronik hastalıkları olanlar, okul, kreş, cezaevi gibi kalabalık yerlerde çalışanların her yıl Eylül-Ekim ve Kasım aylarında grip aşısı yaptırmaları önemli. Grip virüsü her yıl kendisini değiştirdiği için bir önceki yılın aşısı bir sonraki yıl etkili olmuyor bu nedenle aşının her yıl tekrarlanması gerekiyor.

• AKUT BRONŞİT
Bronşit, bronş adı verilen hava yollarının iltihabi durumu. Akut bronşit tedavi edilmezse pnömoni (zatürre) gelişebiliyor. Akut bronşit, çoğunlukla bakteriler ve/veya virüslere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Genellikle günlük aktiviteleri kısıtlamayacak şekilde hafif seyreder ve tamamen geçer. Akut bronşit üst solunum yollarının viral enfeksiyonlarından ya da soğuk algınlığından sonra da görülebiliyor. Özellikle sigara içenlerde ilerleyerek zatürreye yol açabiliyor.

Akut bronşit belirtileri
Burun akıntısı ve boğaz ağrısının ardından kuru öksürük ortaya çıkıyor. Hafif ateş ve öksürük nöbetleri şeklinde olabiliyor. Kuru gıcık tarz öksürük daha sonraları balgamlı hale gelebiliyor. Akut bronşit tanısı, öykü ve fizik muayene ile koyuluyor ancak tanıyı kesinleştirmek için akciğer grafisi, kan tahlilleri, ve akciğer fonksiyon testlerinin yapılması gerekiyor. Akut bronşitte genel olarak akciğer filmleri çekilmesi normal. Film çekilmesinin amacı ise pnömoni gelişip gelişmediğini anlamak için.

Akut bronşit çoğunlukla virüs enfeksiyonlarına bağlı oluştuğundan, antibiyotik tedavisi genellikle gereksiz olup; destek tedavisi yeterli oluyor. Ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler, öksürük şurupları verilmeli ve sıvı alımının artması sağlanmalıdır. Özellikle sigara içenlerde akut bronşit hızla sekonder bakteriyel enfeksiyonlarla komplike olabildiğinden antibiyotik tedavisi hekim önerisi doğrultusunda kullanılmalı.

• PNÖMONİ (ZATÜRRE)
Pnömoni (zatürre), Türkiye’de hastalıklar içinde 5. sıradaki, enfeksiyonlar arasında 1. sıradaki ölüm nedeni. Özellikle 5 yaşından küçük çocuklarda kış aylarında yaygın olarak görülüyor, yaş büyüdükçe görülme sıklığı azalıyor. Pnömoni, enfeksiyon etkenlerinin akciğerlere ulaşması sonucu akciğer dokusunda mikrobik iltihabi bir durumun gelişmesi durumu. Akciğerlerdeki hava keselerinin içi hava yerine iltihaplı sıvı ile doluyor. Bunun sonucunda kana yeterli oksijen ulaşamadığı için vücut hücrelerinin çalışma düzeni bozuluyor. Çok çeşitli bakteriler, virüsler, mantarlar ve çeşitli kimyasal maddeler pnömoniye (Zatürre) neden olabiliyor.

Zatürre belirtileri
Ani ve şiddetli ataklarla gelen kuru öksürük, ateş ve titreme, koyu pas renginde balgam, nefes alırken şiddetli bıçak batar gibi göğüs ağrısı, bulantı, kusma ve halsizlik görülüyor. Bazen balgamda kan görülebiliyor. Zatürrelerde hızlı tanı konulup erken dönemde antibiyotik başlanması çok önemli. Antibiyotik başlanmasındaki gecikme ölüm riskini arttıran en önemli nedenlerden. Bu yüzden zatürre düşündüren şikayetlerin olması durumunda hızlıca bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor.

Yaklaşık igokcek

Dikkatinize çekebilir

Âmâ Eden Hastalıklar

Âmâ Eden Hastalıklar

Göz sağlığını tehdit eden, sadece göz problemlerine yol açmayan bununla birlikte körlüğe niçin olan hastalıklar ...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

/*